Son günlerde Türkiye'de yaşanan sahte eskort ilanları dolandırıcılığı, güvenlik güçleri tarafından mercek altına alındı. Yaklaşık 12 milyon liralık mağduriyetin yaşandığı bu olay, sosyal medya platformlarının ve online ilan sitelerinin ne denli tehlikeli birer ortama dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Özellikle gençlerin ve yalnız yaşayan bireylerin hedef alındığı dolandırıcılık, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda psikolojik travmalara da yol açıyor. Peki, bu dolandırıcılık ağı nasıl çalışıyordu? Mağdurlar bu tuzağa nasıl düştü ve dolandırıcılar nasıl yakalandı? İşte bu soruların yanıtlarını inceleyeceğiz.
İlk olarak dolandırıcıların kullandığı yöntemlere bakalım. Suç örgütü, sosyal medya üzerinde gerçek gibi görünen sahte profiller oluşturuyor ve bu profiller üzerinden şok edici ilanlar yayımlıyordu. Hedef kitle olarak özellikle yalnız erkekler seçildi. Sosyal medya üzerinde paylaşılan ilanlarda dikkat çekici ve oldukça cazip teklifler sunarak kişilerin dikkatini çekmeye çalışıyorlardı. Bu ilanlarda çoğunlukla cinsellik ve ilişki vaadiyle, bireylerin merakını uyandırıyorlardı. Hedef alınan kişilerle ilk aşamada iletişime geçildiğinde, 'iş teklifi' adı altında para talep ediliyordu. Dolandırıcılar, genellikle sahte eskortların fotoğraflarını kullanarak, potansiyel mağdurlarını bu şekilde yönlendirmek için yüksek kaliteli fotoğraflar seçiyorlardı.
Dolandırıcılar, tanıştıkları bireylere genellikle tanıtım videoları ve fotoğrafları göndererek kendilerini daha çekici hale getiriyorlardı. Diyalog ilerledikçe, 'gizli' bir konuda yardımcı olma bahaneleriyle, önceden belirledikleri para miktarını istemek için çeşitli bahaneler üretiyorlardı. Başlangıçta küçük miktarlarla dolandırıcılığa başlayan bu kişiler, zamanla müşterilerden daha büyük meblağlar talep etmeye başladılar. Bu süreçte dolandırıcıların genelde kendi başlarına hareket etmeyip, bir çete halinde organize oldukları ortaya çıktı. Çetenin, sosyal medya üzerinde kurdukları ilanlarla yüzlerce kişiyi dolandırdığı belirtiliyor.
Dolandırıcılık mağdurlarının yaşadıkları oldukça dramatik. Çoğu kişi, tereyağdan kıl çeker gibi dolandırıldıklarını fark etmeden büyük meblağları biriktirmişti. Sosyal medyada kurulan bu çarka, güven duygusuyla kapılan birçok kişi, paralarını bir kenara koyarak şanslarını denemek istiyor. İlk başta küçük miktarlar ile başlayan dolandırıcılığın daha sonra katlanarak artması, mağdurlar arasında paniğe neden oldu. Çetenin ortaya çıkardığı bu skandal, Türkiye'de sahte profil oluşturma ve dolandırıcılıkla ilgili yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığını gösterdi.
Bunun yanı sıra, bu olaylı mağdurların çoğu, yaşadıkları durum nedeniyle hem maddi hem de manevi kayıplar yaşadı. İş yerinde yaşadıkları stres, aile içi problemler ve toplum içinde karşılaştıkları olumsuz yargılar, mağdurların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Olayın yayıldığı sosyal medya ortamlarında, insanlar arasında güvensizlik ve korku yayılmaya başladı. Kimi bireyler, artık sosyal medya üzerinde tanışmak istediği kişilere daha mesafeli yaklaşmaya başladı; kimi ise tamamen çevrimiçi iletişimden uzak durmayı tercih etti.
Dolandırıcı çetenin yakalanması ise, güvenlik güçlerinin belirlediği stratejik operasyonlar sayesinde gerçekleştirildi. Soruşturmalar neticesinde birkaç kişinin gözaltına alındığı ve devam eden operasyonlarla daha fazla kişinin yakalanmasının planlandığı belirtiliyor. Yetkililer, benzer dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için yeni tedbirler almakta kararlı olduklarını açıkladı. Toplumun her kesiminde bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini vurgulayan yetkililer, 'Güvenli İnternet Kullanımı' üzerine eğitimlerin artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, sahte eskort ilanları dolandırıcılığı sadece maddi kayıplarla değil, aynı zamanda bireylerin psiko-sosyal durumları üzerinde derin izler bırakarak geniş bir etki alanı oluşturdu. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi, dolandırıcılık mağdurlarının meseleleriyle ilgili konuşmaları ve güncel yasaların geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Örneğin, sosyal medya platformları üzerinde yapılan bu tür dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için kullanıcıların güvenlik önlemlerini artırmaları ve sosyal medya hesaplarını daha dikkatli kullanmaları büyük bir gereklilik haline geldi. Bu bağlamda, hem bireyler hem de kurumlar olarak daha temkinli ve bilinçli olmalı, dolandırıcılığın her türlüsüne karşı mücadele etmek için dayanışma içerisinde olmalıyız.