Kalp sağlığı, bireylerin genel sağlık durumu üzerinde kritik bir etkiye sahiptir. Ancak, yaşam koşullarının değişmesiyle birlikte beslenme alışkanlıkları da büyük oranda dönüşüm geçirmiştir. Son dönemlerde artan işlenmiş gıda tüketimi, yüksek şeker içeren ürünlerin yaygınlaşması ve hareketsiz yaşam tarzı, kalp hastalıkları riskini artıran önemli faktörler arasında yer almaktadır. Kalp doktoru Dr. Ahmet Yıldız, bu konudaki endişelerini dile getirirken, "Göründükleri kadar sağlıklı değil" diyerek şekerin vücut üzerindeki olumsuz etkilerini özellikle kalp sağlığı açısından ele alıyor.
Yüksek şeker tüketiminin, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz sonuçları olduğu kadar, kalp sağlığı için de çeşitli tehditler oluşturduğunu belirten Dr. Yıldız, "Şeker, vücutta insülin direncine yol açarak obezite, yüksek tansiyon ve kolesterol problemlerini tetikler. Bu da kalp hastalıklarının zeminini hazırlar," diyor. Yapılan araştırmalara göre, şeker oranı yüksek olan diyetler, kalp krizine neden olabilen kronik hastalıkların, özellikle de kardiyovasküler hastalıkların riskini artırmaktadır. Şeker, vücutta iltihaplanmayı tetikleyebilen ve kan damarlarını daraltarak kalp sağlığını tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor.
Dr. Yıldız'a göre, bu konuda farkındalığın artırılması şart. "Toplum genelinde sağlıklı yaşama ve dengeli beslenmeye yönelik etkin bir eğitim yapılmadığı sürece, kalp hastalıkları riskinin artmaya devam edeceğini öngörüyoruz," diye ekliyor. Özellikle günde beş şekerli içecek tüketen bireylerin kalp hastalığına yakalanma riskinin 2 kat fazla olduğunu vurgulayan Yıldız, sağlıklı beslenmenin kalp sağlığı açısından önemine dikkat çekiyor.
Peki, sağlıklı bir kalp için hangi besinler tüketilmeli? Dr. Yıldız, yavaş sindirilen karbonhidratların, lif açısından zengin sebze ve meyvelerin, tam tahılların ve sağlıklı yağların ön planda olması gerektiğini belirtiyor. "Dengeli bir diyet, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri karşılamakla kalmaz, aynı zamanda kalp sağlığını koruma konusunda da büyük bir rol oynar," diyor. Örneğin, Omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar, ceviz, chia tohumu gibi gıdalar, kalp sağlığını destekleyen besinler arasında yer alıyor. Ayrıca, işlenmiş gıdalardan, şekerli içeceklerden ve abur cuburdan uzak durmak gerektiğini de ekliyor.
Sadece beslenme alışkanlıkları değil, aynı zamanda düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve yeterli uyku da kalp sağlığını korumak için hayati öneme sahip. Yıldız, "Egzersiz yapmak, hem fiziksel hem de mental sağlığı iyileştirir. Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmak, kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlar," diyor. Bunun yanı sıra, sigara içmenin ve aşırı alkol tüketiminin de kalp hastalıkları üzerindeki olumsuz etkilerini unutmamak gerekiyor. Dr. Yıldız, "Kalp sağlığını korumak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek zorundayız. Bunu başarmak için de; bilgilendirme, eğitim ve farkındalığa yönelik kampanyalar düzenlemek elzem," şeklinde konuşuyor.
Bireylerin kendi sağlıkları üzerinde söz sahibi olabilmeleri ve kalp sağlığına dair bilinçli kararlar verebilmeleri için bu bilgilere ulaşmaları büyük önem taşıyor. Kalp hastalıklarının önlenmesi sadece bireylerin sağlığını değil, toplum sağlığını da doğrudan etkiliyor. Dr. Yıldız’ın bahsettiği gibi, "Kalp sağlığı, yaşam kalitesini artırmanın anahtarıdır." Bu nedenle, hayatımızı dolu dolu yaşamak ve sağlıklı bir geleceğe sahip olmak için beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmekte büyük fayda bulunuyor.
Sonuç olarak, şekerin kalp sağlığı üzerindeki etkileri göz ardı edilmemeli ve toplum olarak sağlıklı yaşam bilincinin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığınızı korumak için atacağınız her adım, geleceğinizi daha sağlıklı kılacaktır.