İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yaşanan bir cinayet olayı, başta sosyal medya olmak üzere tüm Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. 23 yaşındaki onur Alsan’ın, ev arkadaşı olan 22 yaşındaki Mert Öztürk’ü boğazından kesmesiyle sonuçlanan vahşi cinayet, gençlerin zorlu yaşam koşullarını gözler önüne serdi. Olayın detayları, evin içinde yaşanan tartışmalar ve cinayetin arka planıyla ilgili bilgiler, kamuoyunu derinden sarstı.
29 Ekim 2023 tarihinde, Beyoğlu’nda bulunan bir dairede yaşanan olay, sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, Mert Öztürk ve Onur Alsan arasında bir tartışma çıktı. Taraflar arasında yaşanan bu sıra dışı diyalog, kısa sürede şiddetli bir çatışmaya dönüştü. Tanıkların ifadelerine göre, gencin ifadesi olayın ardından çok farklı bir boyut kazandı. “Bir anda bir öfke patlaması yaşandı ve ne olduğunu anlayamadım,” diyen Alsan, “Mert’e zarar vermek istememiştim, fakat olaylar kontrolden çıktı,” şeklinde kendini savundu. Tanıklar, tartışmanın başlamasından sadece birkaç dakika sonra, kargaşanın ortasında bir çığlık duyduklarını belirtti. Bu kargaşanın ardından, polis ve sağlık ekipleri hızlı bir şekilde olay yerine intikal etti. Ancak, Mert Öztürk’ün durumu cidden kritikti ve hastaneye kaldırılmasına rağmen yaşamını yitirdi.
Olaydan bir gün sonra, gençlerin yaşadığı ekonomik zorluklar yeniden gündeme geldi. Farklı şehirlerden İstanbul’a gelen birçok genç gibi Mert ve Onur da üniversite eğitimlerini tamamlamak ve iş bulmak için mücadele ediyorlardı. Ancak, tüm bu zorlukların üstesinden gelmek yerine çatışmaya dönüşen psikolojik basınç, cinayetin temel sebeplerinden biri olarak gösteriliyor. Uzmanlar, gençlerin karşılaştığı maddi ve manevi baskıların, ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirtmekte. Psikologlar, gençlerin sık sık yalnızlık hissinden, kaygı bozukluklarından ve tükenmişlik sendromundan muzdarip olduklarını ifade etmekte. Bu tür olayların daha fazla yaşanmaması için toplumun gençlerin ruh sağlığına dikkat etmesi gerektiği konusunda ortak bir görüş birliği oluşmuş durumda.
Olayın ardından Mert Öztürk’ün ailesi acı içinde ve aynı zamanda olayın aydınlatılmasını istiyor. Aile, olayın nedenini ve nasıl böyle bir duruma gelindiğini araştırmak için yetkililere başvuracaklarını duyurdu. Bu durumda, cinayet soruşturması derinleştikçe, gençlik meselelerine dair önemli tartışmaların yapılacağı düşünülmekte. Henüz net bir şekilde ne olacağı bilinmemekle birlikte, vaka üzerine pek çok söylem ve araştırma ile birlikte, genç neslin geçim mücadelesi, zihinsel sağlık sorunları ve sosyal dayanışmanın önemine dair yeni bir farkındalık yaratılması bekleniyor.
İstanbul’daki bu korkunç cinayet, gençlerin yaşam alanlarını, arkadaşlık ilişkilerini ve toplumsal sorunları bir kez daha düşünmemizi sağladı. Olayın yaşandığı evde, yalnızca bir cinayet değil, aynı zamanda geleceğimizin teminatı olan gençlerin yaşadığı zorluklar ve bunlarla nasıl başa çıktıkları üzerine bir ayna tutulmuş oldu. Tüm bu yaşananların, bireysel ve toplumsal farkındalık yaratmasına katkıda bulunması umuluyor. Herkesin dikkat kesildiği bu olayı, umarız ki bir daha yaşamayız ve toplum olarak gençlerin ruh sağlığına daha fazla önem veririz.
Son olarak, İstanbul’un dinamik yapısındaki gençler, sadece birey olarak değil, toplumun bir parçası olarak önem taşımaktadır. Gelecekleri için verdikleri mücadelede, yalnız olmadıklarını hissettirmek, sosyal politikalar ve yapısal değişimler ile desteklenmeleri gerektiği konusunda hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Mert Öztürk’ün anısını yaşatma arzusu ile, bizler de sessiz kalmamamız gerektiğini unutmamalıyız.