Son yıllarda sağlık alanında dikkat çeken bir trend, genç bireylerde ileri evre kolon kanseri vakalarının artış göstermesidir. Genellikle yaşlılıkla ilişkilendirilse de, 20’li ve 30’lu yaşlarındaki gençlerin de bu hastalıkla karşılaşma riski gün geçtikçe artıyor. Peki, bu rakamların artmasına neden olan faktörler nelerdir? Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarından, hareketsiz yaşam tarzlarına kadar bir dizi unsuru öne çıkarıyor.
Geleneksel Türk mutfağının sunduğu zenginlikler ile bilinse de, modern yaşam tarzı ile birlikte giderek artan fast food tüketimi, işlenmiş gıda ürünleri ve yüksek şekerli besinler, genç bireylerin sağlık sorunları yaşamasına zemin hazırlıyor. Uzmanlar, bu durumun sindirim sistemine zarar verdiğini ve kanser hücrelerinin oluşumunu tetikleyebileceğine dikkat çekiyor. Özellikle düşük lifli, zengin yağ içeren ve kimyasal katkı maddeleri barındıran gıdaların sık tüketimi, bağırsak sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Bunun yanı sıra, gençlerin sıklıkla yetersiz sebze ve meyve tükettiği, probiotik kaynaklarının az olduğu ve yeterince su içmediği görülmektedir. Lifli gıdaların eksikliği, bağırsak hareketliliğini azaltarak kabızlığa, zamanla da daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Dolayısıyla, gençlerin sağlıklı bir diyet benimseyerek bu durumu önlemeleri büyük önem taşımaktadır.
Modern yaşam koşulları, gençlerin fiziksel aktivitelerini de ciddi anlamda kısıtlamaktadır. Uzmanlar, hareketsiz yaşam tarzının kolon kanseri riskini artıran en önemli unsurlardan biri olduğunu belirtiyor. Günümüzde gençlerin büyük bir kısmı, bilgisayar başında veya mobil cihazlarla zaman geçirirken, yeterli fiziksel aktivitede bulunmamaktadır. Bu durum, obezite ve diğer metabolik hastalıkları tetikleyen bir etken olmaktadır.
Öte yandan, genetik faktörler de genç yaştaki bireylerin kolon kanseri riskini artıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Ailede kolon kanseri öyküsü bulunan bireylerin, bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Ayrıca, gençler arasında yaygınlaşan stres ve anksiyete gibi psikolojik faktörlerin de sindirim sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Uzmanlar, bu gibi durumların gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemelerini engelleyerek, kanser riskini artırabileceğine dikkat çekiyor.
Düzenli check-up’ların yaptırılması ve erken tarama testlerinin uygulanması, gençlerde kolon kanseri gibi hastalıkların daha erken dönemlerinde tespit edilmesine yardımcı olabilmektedir. Bilinçli bir toplum oluşturmak amacıyla sağlık kampanyalarının artırılması ve gençlerin bilinçlendirilmesi, bu hastalığın önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, gençlerde yükselen kolon kanseri vakaları, modern yaşamın getirdiği olumsuz alışkanlıkların bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlıklı beslenme, aktif bir yaşam tarzı, düzenli sağlık kontrolleri ve genetik risk faktörlerinin bilinmesiyle bu riskin en aza indirilmesi mümkündür. Uzmanlar, özellikle genç bireylerin bu konularda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Sağlık, her yaştan birey için yatırım yapılması gereken en değerli varlıklardan biridir.